sözlük yazarlarının bir nesne olarak karşılığı

babamın çakısı. çakı Edit: yazım hatası ve link.

sigara olurdum. yanıyorum birileri için ama söndüren yok.

şarap kadehi

ses olsun diye açık duran televizyon olurdum. sesim cikiyor ama dinleyen yok

sarı , içi ıslak tuvalet terliği olurdum sanırım efendim.

mutfaktaki sarı bez

kalp olurdum. kalbi olmayanlara faydam dokunsun.

saksı olurdum ama beni kullanmayıp yoğurt kovalarına koyarlardı en güzel çiçekleri

patlak sokak lambası, diğerleri ışık saçarken ben sabahı biçare beklerdim

gözlük

süpürge makinesi nerde çerçöp var hepsini beni buluyor

tuzluk

kitap olurdum heralde. böyle duygusal olasım yok ama cidden bak. genelde insanların sadece ismine bakıp geçtiği, arada arka kapağını okuduğu bir kitap. kalın bir kitap oluşumdan ötürü insanların içini açıp bakmadığı.

ayakkabı kutusu

çile ip olurdum kesin.çek çek bitmiyo

at kafası

kullanılmayan tek basına boynu bükük duran tozlu vibratör.

çayı şekersiz içen birinin bardağından hışımla çıkartıp fırlattığı çay kaşığı gibiyim o kadar dışlanmış o kadar işe yaramaz hissediyorum kendimi

sarı bez

müzik kutusu unutulmaya yüz tutmuş ama yine de ne istesen çalmaya devam edebilir

çook eski,yıpranmış zor bulunan bir kitap.dışardan sararmış görünür.almak istemezsiniz pırıl pırıl kapaklı kitaplar varken.birkaç sayfa okusanız da anlamazsınız,değerimi anlamak için tüm sayfalarımı okumanız lazım.ama onu da yapan çıkmıyor.herkes sıkılıp yarıda bırakıyor.hatta kimse okumaya dahi tenezzül etmiyor ne herkesi.öyle işte biraz kibirliyim galiba,üzgünüm.

buzdolabindaki yumurtalık yerinde duran çürümüş limon

büyük ihtimal mum olurdum. işlerine geldi mi kullanılan ve kullanıldığımda da benden bir şeyler götüren bir mum

uçurtma olurdum böyle uçları fır fırlı çok yüksekte uçan bir uçurtma

%1 bataryası kaldığı halde hala sahibini eğlendirmeye çalışan cep telefonu

çok düşündüm bunu bi 19 yılımı verdim bunu düşünmek için ve sonuç (bkz: cubukrakeer)

(bkz: kulaklık) karmakarışığım.

anıtkabir. içimde çok değerli şeyler var ama değerimi bilen çok az

el feneri,böyle yanarlı dönerli falan,kullanmayı bilirsen aydınlatırım bilmezsen kalırsın öyle gibi bi şey,fesat anlamayın

kırılıp resim düşmeyene kadar fark edilmeyen çerçeve

sarı bez

toz. görmezden gelmeye çalışsanız da varım. temizlemeye çalışsanız, siz “pırıl pırıl oldu” diyemeden gelir en parlak yere konarım, ışıltınız söner. terk edilmiş en izbe, kuytu yerlerde de varım; parlak avizeli lüks salonlarda da. her şeyinizi, her anınızı görüyorum ve tüm varlığımla, çokluğumla hepinizden tiksiniyorum. tüm güzelliklerinize gölge düşürmeye and içtim. mikrofiber bezleriniz yeterli olmayacak, seçilmiş hizmetlileriniz kâfi gelmeyecek; en beklemediğiniz anda burnunuz kaşınacak, gözleriniz kızaracak. “ay alerjiniz tutacak!” büyülü anlarınız belki vücut salgılarınızla mahvolacak. sinsice gülümseyip aynanıza konacağım. sizi bu dünyada rahat yaşatmayacağım. her anınızda yanınızda olacağım, hiç yalnız bırakmayacağım. arz ederim.

mum. çünkü kendim dışında herkese bi faydam dokunuyor.

Böylee varlığı anlaşılmayan yokluğu farkedilmeyen olsada olur olmasa da olur bişey ama düşündüm öyle bir nesne aklıma gelmedi. Ama öyle bir nesne işte.

@diclee bir nesne olsa kalpli kolye olurdu bence @kıpçak bey de ajanda olurdu

RIP Guglepiley muhtemelen çorap olurdu, filelisinden.

Trafik ışıkları olurdum galiba nedenini bilmiyorum ama

Meslek olarak Herbokolog(!) olduğum için böyle hissediyorum. gorsel

Ayna

Çakıl taşı

Palet olurdum. Onca yükü taşıdıktan sonra keyif için yakarlardı

Kılıç